Sayı: 244 - Ortalama okuma süresi: 7 dakika (1402 kelime)

Bir insan olarak Atatürk

Hazırlayan: Merve Us Acıoğlu

“Geceleri bazen çok düşünceli olurdu. Elinde kalem, masada sessizce oturur, birden gözlerini uzak bir noktaya dikerdi. O anlarda kimse konuşmazdı; çünkü hepimiz, bir ulusun kaderini düşünen bir insanın sessizliğine tanıklık ederdik.

Afet İnan’ın Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler isimli kitabında bu satırlar yazar.

Yine yol arkadaşlarından Yakup Kadri, O’nun bir tutkusunun da “Türk milletinin bütün milletlerin önünde yürüdüğünü görmek” olduğunu söyler. Geceleri bu yüzden uyumadığını bildiğini anlatır. (Karaosmanoğlu, 2014, s.128)

Kurtarıcı, Başkomutan, kurucu, asker, devlet adamı, başöğretmen… Ama hepsinden önce insan. O’nu ebediyete uğurlayışımızın 87. Yılında saygı ve minnetle anıyoruz.

1881 yılında Selanikte başlayan uzun ve yorucu bu hayat yolculuğu savaşlarla, ayrılıklarla, yeniden filizlenen umutlarla örüldü. 1938 Kasım’ında bir milletin kalbinde hüzünle son buldu o yolculuk…

Devlet adamlığının ötesinde, derin bir insanlık taşıyordu. Hasta yatağında dahi ulusunu düşünmekten kendini alıkoyamıyor, ancak bunca ağır yükün altında son anlarında “basit” bir yaşamın özlemini de duyuyordu. O günlerin “yeşillik” arzusu içinde geçtiğini, O’nun yakın çevresinde daima yer alan Afet İnan şöyle aktaracaktı:

“Bana memleketimizin ormanlık güzel yerlerinden tanıdıklarını anlat, oralara gidelim, ağaçlar altında dolaşabileyim, basit bir hayata kavuşalım, arzum yeşillik ve ağaçlık fakat yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır.” (İnan, 2009, s. 29)

Hakkında konuşulanlara aldırış etmez, tüm dedikodulara davranışlarıyla cevap verirdi. “Kendisini çok içki içmekle mi itham ettiler? İçki sofrasını çıkarıp alemin gözü önüne serdi. Gece eğlencelerine düşkün mü dediler? Bunları halkla beraber ve halkın içinde yapmaya başladı.” (Karaosmanoğlu, 2014, s.121)

Halkın bir parçası

Kendisiyle ilgili dedikodulara kulak asmaması bir yana, vatandaşı da her zaman dikkatle ve ciddiyetle dinlerdi. Böyle zamanlarda “Atatürk değil, halkın bir parçası olurdu.”

Entelektüel olgunluğu, zekası, eleştiriden çekinmeyişi, kişisel hırslara kapılmayıp ilkelere bağlı oluşu O’nun büyük insanlığını anlamak için yeterliydi. Kendi kaleminden Cemal Paşa’yla olan bir anısı, tam da bu özelliklerini anlatır türdendir.

Selanik gazetelerinden birine imzasız başmakale yazan Cemal Paşa, O’na bu yazıyı okuyup okumadığını sorar. Atatürk ise okumadığını belirtir ve o anda okumaya başlar. Yazıyı nasıl bulduğunu soran Cemal Paşa’ya “Alelade bir gazetecinin alelade bir yazısı” yanıtını verir.  

Elbette Cemal Paşa üzülerek yazıyı kendisinin yazdığını söyleyecektir. Gazi Paşa ise, “Yazmamış olmanızı temenni ederdim” yanıtını vermekten çekinmez.

“Cemal Bey, şu ve bu tarzda siz birtakım kuş beyinli kişilere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz… Siz içinde bulunduğunuz vaziyeti mütalaa ediniz” diye açıkça eleştirisini dile getirir.

Mizah yüklü otorite

Bir akşam Reşit Galip, kendisine açıkça meydan okur. Gazi Paşa ise sofrayı terk etmekle yetinir, ancak uzun bir müddet de Reşit Galip’i huzuruna kabul etmez.

Aradan aylar geçer, bir akşam Reşit Galip’ten söz açılınca Atatürk, nerede olduğunu sorar ve çağırtır. Mizahla yoğrulmuş otoritesi burada kendisini gösterecektir. Yakup Kadri, bu bahisteki anıyı şöyle anlatır:

“Reşit Galip’e sofrada yer gösterip oturttuktan beş on dakika sonra, dışarıdan iki nöbetçi eri çağrıldı. Mustafa Kemal ‘Şu efendiyi oturduğu yerden kaldırınız!’ dedi ve bu iki kuvvetli Anadolu çocuğu, bir hamlede Reşit Galip’i kucaklayıp havaya kaldırdılar. Mustafa Kemal gülerek, ‘Biz, işte adamı böyle kaldırmasını da biliriz’ dedi. … bu söz Reşit Galip’in … ‘Sen beni buradan kaldıramazsın’ sözüne bir cevaptı.”   

Evet O gerçekten de ayağa kaldırmasını iyi bilirdi. “Hasta adam” denilen bir ülkeden modern bir Cumhuriyet kurarak bir milleti de böylece ayağa kaldırdı.

Bugün, Onun mirasını anlamak yalnızca bir geçmişi anmak değil, akla, bilime ve vicdana inanmayı daima sürdürmektir. Bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle…

gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı’nda çatlak” iddialarına ilişkin konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile aralarında bir “sıkıntı” olmadığını belirten Erdoğan, “Bu hafta Sayın Bahçeli ile irtibat kurup, ya kendilerine bir ziyaret yaparım ya da davet ederim” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararına ilişkin konuştu. Tunç, “Mahkeme ne karar verecek hep beraber bekleyeceğiz” dedi.

Yasadışı bahis operasyonu genişledi. TFF, bini aşkın futbolcu, teknik direktör ve yöneticiyi disipline sevk edecek. Söz konusu süreç, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “152 hakem bahis oynadı” açıklamasıyla başlamıştı.

Kocaeli Dilovası’nda bulunan bir parfüm fabrikasında çıkan yangında 6 kadın işçi yaşamını yitirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca; SGK ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü personeli hakkında başlatılan soruşturmada 7 personel açığa alındı. İş yeri sahibi ve vardiya amirlerinden oluşan 3 zanlı gözaltına alındı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, adliye çevresindeki kedileri toplatma kararına gelen tepkilerin ardından geri adım attı. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, kararın geri çekildiğini duyurdu.

İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı yüzde 22’nin altına düştü. İSKİ verilerine göre 10 barajın ortalama doluluk oranı 30 Haziran’da yüzde 66,23 seviyesindeyken 9 Kasım itibarıyla bu oran yüzde 21,87’ye düştü.

Çin, “ABD’ye ihracat yasağı” kararından döndü. Geçtiğimiz yıl aralık ayında alınan karar, Kasım 2026’ya dek askıya alındı. Çin, geçtiğimiz yıl galyum, germanyum ve antimon gibi kritik mineraller ile süper sert metallerin ABD'ye ihracatını yasaklamıştı.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara ABD ziyareti kapsamında yarın ABD Başkanı Trump ile bir araya gelecek. Şara, bir dönem ABD tarafından terörist olarak tanımlıyordu.

Filipinler’de meydana gelen Kalmaegi Tayfunu, ülkede büyük bir yıkıma yol açtı. Felaketten 3 milyondan fazla insan etkilenirken, 224 kişi yaşamını yitirdi. 109 kişi ise hala kayıp.

Louvre Müzesi soygunu sonrası çekilen bir karede yer alan ve sosyal medyada “gizemli dedektif” olarak ünlenen kişinin, Pedro Elias Garzon Delvaux isimli biri olduğu ortaya çıktı. 15 yaşındaki gencin Sherlock Holmes ve Hercule Poirot hayranı olduğu belirtildi.

💊 pazar önerileri

  • Ayşe Kulin’den bir Atatürk kitabı

  • Kasım ayında vizyona giren filmler

  • İBB Şehir Tiyatroları’ndan 10 Kasım’a özel tiyatro oyunu

  • Ankara’da Atatürk’ü anma konseri

gitmeden önce

Kapsül’ün misyonu, sizlere objektif, bağımsız, doğrulanmış ve onaylanmış haber içeriği sağlamaktır. Hiçbir siyasi parti, vakıf ve dernek ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkisi yoktur, destekleriniz bizim için çok değerli.

☕️ Bültenlerimizi beğeniyorsanız bizi destekleyebilir ya da ekibimize kahve ısmarlayabilirsiniz.

📣 Sponsor olmak bize ulaşın.

Keep Reading

No posts found